Yağmurlu bir akşam, 19 yaşındaki Kaan evde annesiyle yalnız kalmıştı. Babası iş seyahatindeydi. Salonda televizyon açık, ama Kaan’ın aklı başka yerdeydi. Annesinin mutfakta bulaşık yıkarkenki rahat tavırları, genç adamın içindeki arzuları uyandırmıştı. Yarrağını zapt edemeyen Kaan, odasına çekilip kapıyı kilitledi. Ancak annesi, “Kaan, çayı koydum, gel!” diye seslenince dayanamadı. Mutfakta, bir anlık göz göze gelişle kontrolünü kaybetti. Annesinin şaşkın bakışları arasında, tutkusuna yenilip içine boşaldı. Sessizlik, evi kapladı; sadece yağmurun sesi duyuluyordu. O an, ikisi için de geri dönülmez bir sır oldu.
Yorum