Mert, Meltem’le yazlıkta aynı yatakta uyumak zorunda kaldı. Gece, Meltem’in kokusu başını döndürdü; “Sikimi zapt edemiyorum,” diye fısıldadı. Meltem, uyanıp, “Ne diyorsun?” dedi gülerek. Mert, “Dayanamıyorum!” diyerek Meltem’e yaklaştı. Tutkuyla seviştiler; Meltem, “Bu zapt işi başka!” diye kahkaha attı. Mert, “Yatak suçlu!” dedi sırıterek. Gece, zevkle geçti. Sabah, Meltem, “Yine mi zapt edemeyeceksin?” diye sordu muzipçe. Mert, “Sana karşı imkânsız!” dedi. O gece, yazlığın yatağı sıradan bir uykuyu ateşli bir anıya çevirdi.
Yorum