Ankara’nın yağmurlu bir akşamında, 24 yaşındaki Yağmur Şimşek, sevgilisinin gelmeyeceğini öğrenince yatağına gömüldü. Canı sıkkındı, ama arzusu baskın çıktı. Perdeleri çekip loş ışıkta soyundu. Amcığını okşarken, şimşekler gökyüzünü aydınlattı. Parmakları ritim tutarken, inlemeleri yağmurun sesine karıştı. Kendi bedeninde kayboldu; sevgilisinin yokluğu umrunda değildi. Zevkin doruğunda, adeta uçtu. Sabah, aynada kendine gülümsedi; o gece, kendine yetmişti. Telefon çaldı, sevgilisi arıyordu. Yağmur, “Gerek yok,” diye mırıldandı. Ankara, onun bu özgür anını sır gibi sakladı.
Yorum