Ankara’nın sakin bir mahallesinde, 25 yaşındaki yerli ve milli Türk kızı Esra, nişanlısı Mert’le evde yalnızdı. Düğün öncesi tutku dolu bir akşamda, Mert, Esra’yı yatağa yatırdı. Esra, nişanlısının sikmesiyle zevkten çıldırıyordu; inlemeleri odayı doldurdu. “Mert, durma!” diye bağırırken, gözleri parlıyordu. Mert, Esra’nın ateşine kapılmış, durmaksızın devam etti. Gece, aşk ve hazla geçti. Sabah, Esra aynada kendine gülümsedi; nişanlısıyla geçirdiği o an, kalbini ısıtmıştı. Ankara, bu tutkulu sırrı sakladı; Esra, düğün gününü iple çekiyordu.
Yorum